Koyu
maviliğin dalgalı sularının ardından yükselen soluk Arnavutluk dağları bu
uzaklıktan zar zor seçiliyordu. Luka, daha iyi görebilmek için gözlerini kıstı.
O dağlar da artık Türklere aitti. Konstantinopolis düşeli 27 yıl olmuştu bile,
ama bunun yarası Luka’nın şu an bulunduğu Otranto’da ve dahi tüm İtalya’da çok
tazeydi. Uzun bir süre de kapanacağa benzemiyordu. Bunun üstüne şimdi artık
Arnavutluk da Türklerin eline geçmişti.
14 Şubat 2016 Pazar
30 Ocak 2016 Cumartesi
Şarapçı Nuri
Bir yandan saate bakıyor, bir yandan da trafiğin açılmasını bekliyordum. Ankara’da trafik kolay kolay bu kadar kötü tıkanmazdı, özellikle de o an kullandığım İstanbul Yolu. Mutlaka bir kaza olmuş olmalıydı. İvedik çıkışını görünce Demetevler üzerinden gitmeye karar verdim, zira bu trafiğin açılacağı yoktu. Hem Demetevler’de büyümüş olduğum için tekrar oradan geçmek güzel olabilirdi. Uzun bir süredir çocukluğumun geçtiği semte uğramıyordum.
15 Ocak 2016 Cuma
Sevebileceğim Her Şey
Ankara’nın soğuğu yine kendini göstermişti. Boşluğa doğru hohladım. Nefesimin dönüştüğü sıcak buhar bulutu, kuru ayazın içinde çözüldü. Arabamı işyerinin garajına parkettikten sonra, köşe başındaki poğaçacıdan bir peynirli bir patatesli poğaça almıştım. Sıcacık poğaçalardan gelen koku karnımı iyice acıktırmıştı. Yutkundum. Yürüyüşümü daha da hızlandırdım.
3 Ocak 2016 Pazar
Güçlü İnsan
Soğuktan
etkilenmemek için hızlı hızlı yürüyordu, Hadi Bey. Kafasında kırk tilki
dolaşırken, bu ay da ay sonunu getirmenin haklı gururunu yaşıyordu. Dile kolay
tam 46 yıldır ay sonunu getirebilmişti. Devlet Demiryolları’nda geçirilen,
makine yağı ve pas kokuları ile dolu tam 46 yıl. Türkiye Cumhuriyeti’nin göz
bebeği kurumlarından olan Demiryolları’na 22 yaşında tazecik bir mühendisken
girmişti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)